Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | iyi halde | on one's pin adv. |
General | iyi halde | in good form adv. |
General | iyi halde | n good repair adv. |
Idioms | ||
Idioms | iyi halde | up to scratch expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | iyi halde tutmak | maintain v. |
General | (yerel otorite tarafından) iyi halde tutulmayan | unadopted [brit] adj. |
General | iyi halde tutulmayan | unkept adj. |
General | hem iyi hem kötü bir halde | bittersweetly adv. |
General | iyi bir halde | in good order adv. |
General | çok iyi bir halde | overwell adv. |
General | iyi o halde | very well then interj. |
Phrasals | ||
Phrasals | iyi bir halde tutmak | keep up v. |
Proverb | ||
Proverb | insanoğlu (gücü yettiği halde/imkanı bulunduğu halde) yapmadığı (iyi) işlerin (mesulüdür) suçlusudur | every man is guilty of all the good he didn't do |
Colloquial | ||
Colloquial | iyi halde tutulmamış | scody [new zealand] adj. |